Bloga ruhunu veren kavram: Ticari Bey

Bloga ismini veren, “ticari bey” kavramını ilk olarak merhum Ord. Prof. Dr. Halil Arslanlı’nın bir eserinin başlığı olarak görmüş ve gençliğini milenyum çağında yaşayan herkes gibi ilk bakışta “bey” kavramıyla erkeklere yönelik olarak kullanılan saygı ifadesinin kastedildiğini düşünmüştüm. Hatta öyle ki, daha sonraları hayatına ilişkin de derin araştırmalar yaptığım Arslanlı’nın oldukça ilgi çekici olaylarla dolu hayatının karakterine yansıttığı etkiler nedeniyle, “ticari bey” kavramıyla ticaret hukukunun temel kavramlarından olan “tacir” konusunu öğrencilerine daha rahat anlaşılması için “ticari bey” adında bir karakter üzerinden anlatmayı hedeflediğini bile düşünmüştüm. Ancak daha sonra bu kavram üzerinde yaptığım araştırmalarda “bey” kavramının İslam hukukunda ve onun etkisiyle geçmişte toplumumuzda “satış sözleşmesi” anlamında kullanıldığını öğrendim. Dolayısıyla Arslanlı da bu önemli eserinde ticari bey kavramını bu anlamda kullanmıştı.

Ancak kavramın ilk görüşte bende bıraktığı etki ve bir hukukçu olarak ticaret hukukuna da ilgim nedeniyle, blogu kurarken aklıma gelen ilk isim bu oldu. Yine böyle bir ismi seçmem konusunda, merakla takip ettiğim ve naçizane oldukça başarılı bulduğum genç bir ticaret hukuku akademisyenin düzenli olarak takip ettiğim bloguna yine başka bir ticaret hukuku kavramından esinlenerek verdiği ismin etkisi göz ardı edilemez.

Bu blogu açmamdaki ilk amaç, gerek doktora gerekse mesleki çalışmalarımda araştırma yaptığım konular üzerindeki notlarımı akademik bir hassasiyet olmaksızın toparlamak ve eğer mümkünse toplumun her kesiminden konulara ilgisi olan kişilerin istifadesine sunmaktır. Şüphesiz bu çalışmaların yanında, tarih ve yine üzerinde yeni çalışmaya başladığım finans konularında da çeşitli konulara yer vermeye çalışacağım.

Son sözü, fakülte yıllarımdan bu yana ilgi odağım olan ticaret hukukuna Cumhuriyet’in en telaşlı yıllarında günümüze ışık tutacak şekilde kapsamlı ve doygun eserler veren ve bu alanda çalışmalar yapan herkesin eserlerinden hala derinden istifade ettiği merhum Halil Arslanlı’nın aziz hatırasını yâd ederek tamamlıyorum.