BİZE KÂĞIT GELMEDİ Kİ!

Hukukta en önemli meselelerin başında süre konusu geliyor. Genelde bir hakkı kullanmak bir süreye bağlı. Bu hak kimi zaman dava açma kimi zaman itiraz etme gibi ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, sürelere uymak önemli bir konu.

Sürelerin başlangıcını ise tebligatlar belirliyor. Tebligat öyle önemli bir konudur ki, milyonlarca liralık bir davayı kazanmış olsanız veya elinizde milyonlarca liralık bir senet olsa dahi usulüne uygun bir tebligat yapmadığınız takdirde söz konusu miktarları tahsil etmeniz oldukça zor bir hale gelir. Davaların kaybedilmesinin en önemli sebeplerinden biri de bu tebligat meselesi. Adreslerin doğru olmaması, tebligatın hiç veya gereği gibi yapılamaması fakat buna rağmen mahkemece hatalı da olsa tebligatın yapılmış sayılması halinde pek çok kişi haklarında açılan davalardan veya icra takiplerinden haberdar olmuyor. Daha kötüsü, birçok kişi bu dava ve icra takiplerinden hacizle veya hak kayıpları ile birlikte haberdar oluyor.

Tebligat meselesi gerçek kişiler, günlük tabirle şahıslar için büyük önem arz ederken hukuki ihtilaflarla karşılaşma ihtimali şahıslardan daha fazla olan şirketler için çok daha önemli hale geliyor. Çünkü şirketler vergi mükellefi, işveren, veri sorumlusu, alacaklı, borçlu, kiracı, kiraya veren gibi sıfatlarla pek çok hukuki işlemin tarafı durumundalar. Örneğin müşterisinin üçüncü kişilere borçları nedeniyle kendisine haciz ihbarnamesi (İİK m.89/f.1) gönderilen bir şirket süresi içinde bu ihbarnameye cevap vermezse daha sonra ikinci haciz ihbarnamesini alır. İkinci haciz ihbarnamesine de cevap vermezse üçüncü haciz ihbarnamesini teslim almasıyla birlikte dosyaya taraf olarak eklenir ve borçtan kurtulmak için menfi tespit davası açması gerekir. Yine çalışanının borcu nedeniyle maaş haciz müzekkeresi gönderilen bir şirket yedi gün içinde bu müzekkereye cevap vermezse borçtan sorumlu olacağı gibi şirket yetkilileri hakkında da cezai işlem uygulanması mümkündür. Bir başka örnek ise, icra takipleri sonucu gönderilen ödeme emirleri. İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız takiplerde borçluya gönderilen ödeme emirlerine ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilmesi gerekir. Aksi takdirde icra takibi kesinleşir ve alacaklının haciz yoluyla alacağını tahsil etme imkânı doğar. Borçlu borcu olmadığını ancak menfi tespit davası açarak ispat edebilir. Bu saydığımız örneklerde bahsedilen borç tutarlarının meblağı şirketleri finansal anlamda zora sokacak tutarlar olabileceği gibi düşük miktarlar da olabilir. Ancak düşük miktarlar önemsiz gibi gözükse de bu miktarlar kapsamında yapılan hacizler büyük problemlere neden olabilir.

Örneğin, B şirketi A şirketine karşı alacağı olmadığı halde 150.000 TL tutarında icra takibi başlatmış olsun. A şirketi tebligattan haberdar olmamıştır. B şirketi 150.000 TL tutarındaki icra takibini kesinleştirmiş ve ilk olarak A şirketinin banka hesaplarına bloke koymuştur. A şirketinin aynı gün C şirketine yazdığı 150.000 TL tutarındaki çekin ödeme günüdür. A şirketi tebligattan haberdar olmadığı için C şirketine yazdığı çeki ödeyemez ve C şirketi dilerse Çek Kanunu m.5’te yer alan halk arasında bilindiği haliyle karşılıksız çek keşide etme suçu kapsamında A şirketi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunabilir.

06.12.2018 tarihli Elektronik Tebligat Yönetmeliği kapsamında şirketlerin artık PTT sistemi üzerinden bir elektronik tebligat adresi alarak tebligatlarını elektronik tebligat üzerinden alması gerekmektedir. Elektronik tebligat adresi olan şirketlere fiziki yolla yapılan tebligatlar geçersizdir. Ancak ülkemizde pek çok şirketin hala elektronik tebligat adreslerini aktif hale getirmedikleri veya aktif hale getirmiş olsalar dahi düzenli olarak kontrol etmedikleri görülmektedir. Elektronik tebligat takip kolaylığı nedeniyle oldukça avantajlı bir sistemdir. Düzenli olarak takip edildiğinde yukarıda bahsedilen olumsuz örneklerin yaşanma ihtimalini azalttığından, vakit kaybetmeden aktif hale getirilmesi ve düzenli olarak takip edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Bu yazı Volt Gazetesi’nin Mart 2025 sayısında yayınlanmıştır.